Ethereum Bitcoin sonrası ilginç bir süreçten geçiyor. Kısaca neler yaşandığını ve bundan sonrasında ağı nelerin beklediğine bakalım:

Kısa bir geçmiş

2015 yılında bir grup gönüllü tarafından hayata geçirilen Ethereum’un temel felsefesi, blokzincir teknolojisinin dijital bir para olarak ortaya çıkan Bitcoin’in çok daha ötesinde kullanım alanaları olabileceğinden yola çıkar.

Dolayısıyla Ethereum’u telefonlarımızdaki Android ya da iOS işletim sistemlerinin geniş ölçekte kullanılan daha gelişmiş bir versiyonu olarak düşünebiliriz: Üstüne dileyen herkesin özgürce program (uygulama) kurabildiği bir dünya bilgisayarı.

ethereum_1
Image by WorldSpectrum from Pixabay

Çıkışından günümüze Ethereum’un yol haritasında pek çok farklı mihenk taşı var. Gelin onlara da hızlıca bakalım.

DAO Hack

Ethereum’un başına gelen ilk büyük olay aslına bakarsanız oldukça talihsiz. Zira, DAO hack olayı olarak bilinen bu olayın Ethereum tarihinde bugün bile kara bir leke olarak kaldığını söyleyebiliriz.

Kısa adıyla DAO, uzun adıyla Decentralized Autonomous Organization (Türkçesi ile Merkeziyetsiz Otonom Yapı), dijital dünyada farklı topluluklar arası koordinasyonu sağlayan, kuralları kod ile belirlenmiş ve blokzincire yazılmış akıllı kontratlar ile belirlenen yapıların genel adı diyebiliriz.

Ethereum üzerine kurulabilecek olan projeleri desteklemek amacıyla 2016 yılında kurulan DAO, çeşitli kişi ve kurumlardan tam 150 milyon ABD Doları para topladı. Ancak kuruluşundan yaklaşık üç ay sonra sistem üzerindeki bir hatadan dolayı toplanan paranın 60 milyon ABD Doları çalındı.

Bunun üzerine Ethereum topluluğu nasıl bir tavır alınması gerektiği konusunda hararetli bir tartışma yaşadı. Pragmatik düşünen bir kısım, Ethereum’un daha emekleme aşamasında olduğunu söyleyerek blokzincirin çalınma işlemini yok sayması gerektiğini savundu. Bir diğer, daha felsefi bir grup ise, blokzincirlerin en temel özelliğinin değiştirilemez olmasından yola çıkarak, zararın sineye çekilerek zincirin devam etmesi gerektiğini öne sürdü.

Sonuç olarak, Ethereum blokzinciri bir sert çatallanma ile ikiye bölündü. Topluluk ağırlıklı olarak pragmatistlerin yanında yer aldı. Bugün Ethereum olarak bildiğimiz zincir (ETH) işte bunun sonucu doğdu. Ne yaptı pragmatistler? Temel olarak, blokzinciri DAO Hack’in başına ‘geri sardılar’. Blokzincirin değiştirilemezlik (immutability) ilkesine aykırı mı? Kesinlikle. Dolayısıyla bu olan Ethereum üzerinde hâlâ konuşulan kara bir leke olarak kaldı.

Diğer grup ise yollarına Ethereum Classic (ETC) olarak devam ettiler ancak çok etkili oldukları söylenemez. Bu da bize aslında, topluluklar söz konusu olduğunda, kod kanun olsa da, sosyal uzlaşma (konsensüs)’ın koda üstün gelebileceğini gösteren güzel bir örnek olarak kaldı.

Arkası yarın

Yazı dizimizin bundan sonraki bölümlerinde 2017 Şubat ayından 2020 Nisan ayına kadar süren kış uykusuna, CryptoKitties olayına, DeFi ve NFT’nin yükselişine ve diğer teknik geliştirmelere göz atacağız.


Not 1: Bu yazı ilk olarak 10 Ekim 2022’de BlockchainIST Center‘da yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz

Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.