NFT’nin bir sanat eserine katabileceği faydalara değinen dizimizin son bölümü ile karşınızdayız.

Yazı dizimizin ilk bölümünde, bir sanat eserinin değerinin nasıl oluştuğuna ve orjinalliğinin NFT’ler ile nasıl teyit edilebileceğine bakmıştık. İkinci bölümde ise eserin üretici sanatçıdan sonra ait olduğu koleksiyonların ona kattığı değere ve NFT’nin bu takibi nasıl kolaylaştırabileceğine değinmiştik.

Geçtiğimiz üçüncü bölümde ise NFT’nin programlanabilme özelliği sayesinde, sanatçıların eserin sonraki satışlarından da pay alabilmeleri, ya da eseri satın alanların sahip oldukları NFT belgesini küçük parçalara ayırarak daha geniş bir kitlenin nasıl eserin sahibi olabildiğine göz gezdirmiştik.

Bu bölümümüzde ise resim benzeri sanat eserleri dışında diğer alanlarda NFT’lerin yaratabileceği yeni potansiyellere değineceğiz.

NFT ile açılan yeni kapılar

NFT’lerin sadece resim, fotoğraf benzeri ilk akla gelen sanat alanları dışında, diğerlerinde, örneğin müzik alanında da çok ilginç kullanım alanları mevcut. Gelin geçmişten ve gelecekten bir karşılaştırma ile ne demek istediğimizi açalım:

notes
Image by Tomislav Jakupec from Pixabay

Müzik gruplarının temel olarak iki gelir kaynağı bulunmakta. Bunlar, plak (kaset) satışları ve konserler. Plak ve kaset satışları genelde sanatçının tanınmasını ve ününü devam ettirmesini sağlayan, üretim ve dağıtım masrafları nedeniyle aslında üreticiye çok bir maddi kazanç sağlamayan eylemler. Özel basım (limited edition), en iyiler (best of), özel basım LP’ler gibi farklı varyasyonlar ile topluluğun özel hayran kitlesi için nadide eserler üretiminin genişletilmeye çalışıldığı bir alan.

Konserler ise, sanatçılara asıl kazanç sağlayan aktiviteler. Binlerce insanın unutamayacakları bir deneyim sağlama umuduyla hayli yüksek miktarlar ödemeye razı oldukları hayatta bir kez yaşanan etkinlikler. Sanatçı açısından, sahne önü özel alana giriş, hatıra eşya satışı gibi ekstra aktiviteler ile daha fazla gelir kazanmayı hedefleyen bir alan.

NFT’ler ile bu alanda yeni ekonomik modeller geliştirmek mümkün. Burada yine NFT’lerin programlanabilir olması ön plana çıkıyor. Perakende alanında çok sık kullanılan bir terim vardır - müşteri segmentasyonu (bölünmesi/parçalanması). Müşterilerin hizmet sunandan farklı beklentileri ve bu beklentiler karşılığı ödemeye razı oldukları farklı rakamlar olabilir. Henry Ford’un zamanında söylediği’Müşteriler siyah olduğu sürece her renk arabaya sahip olabilirler’ sözünün geçerli olduğu zamanlar artık çok geride kaldı.

İşte NFT’ler, farkı müşteri gruplarının istek ve arzularına tam anlamıyla karşılık verecek kadar verilecek hizmeti parçalayabiliyor. En basitinden konser biletlerini NFT haline getirebilir, bilet sahiplerinin bunu konser öncesi birbirlerine rahatça devretmesini sağlayabilirsiniz (ya da karaborsadan dolayı bunu engelleyebilirsiniz). Sonrasında bu NFT’ler kişiler için bir rozet işlevi görebilir, ‘Evet, en sevdiğim grubun Berlin’deki konserindeydim’ şeklinde.

Daha ileri seviye hayran grupları için NFT’ler aracılığıyla sunduğunuz ‘tecrübeler’ değişebilir. Ultra hayran kitlesine yönelik sadece onların girebildiği özel konserler gibi. Bu konserlere girebilmek için, örneğin üç konsere gitmiş ve ilgili NFT’leri toplamış olmak bir şart olabilir. Böylece, hayran kitleleri kendilerini özel hissedebilirler. Ya da belli NFT’lere sahip olanlara yönelik özel promosyonlar, albümleri daha önce dinleme hakkı gibi onlarca farklı ayrıcalık sağlanabilir. Açıkcası bu alan daha çok sanatçının ve prodüksiyon ekibinin hayal gücüne kalmış. Yapılacak her tür farklı hizmetin ise ekonomik olarak farklı bir karşılığı olabilir ve sanatçı bu sayede yaptığı faaliyetlerden kendisi için en optimum kazancı sağlayabilir.

Sonuç

Evet, dört bölümlük mini dizimizde NFT’nin herhangi bir esere nasıl değer katabileceğini örnekler ile sıralamaya çalıştık. Şu an önümüze çıkan örnekler henüz buzdağının görünen kısmı. Önümüzdeki dönemlerde pek çok farklı ekonomik modelin NFT’ler aracılığıyla hayatımıza girdiğini göreceğiz. Hep söylediğimiz gibi, gelecek heyecanlı, yaşayarak öğreneceğiz.


Not 1: Bu yazı ilk olarak 10 Eylül 2022’de BlockchainIST Center‘da yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz

Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.