NFT’nin bir esere nasıl değer katabileceğine değindiğimiz yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Yazı dizimizin ilk bölümünde, bir sanat eserinin değerinin nereden geleceğine bakmış, sonrasında NFT’nin getireceği faydalardan ilki olan orjinalliğinin teyidine göz atmıştık.

Sonraki bölümde ise NFT’nin faydalarından eserin geçmişinin (ilk sahipliği sonrası kimlerin koleksiyonunun parçası olduğu) katacağı değerin blokzincir teknolojisi sayesinde saniyeler içinde görülebildiğinden, benzer şekilde alım-satım işlemlerinin anlık olarak gerçekleşebilmesinin hem maliyetleri düşürme hem de esere yeni pazarlar kazandırma konusunda yapacağı katma değeri görmüştük. 👇

Bu bölümde NFT’nin bir esere katacağı faydalara göz atmaya devam ediyoruz.

Telif hakları takibi

Klasik anlamda bir sanat eserine baktığınızda, genellikle sanatçının eserden sağladığı maddi fayda, eserin ilk satışı sırasında olur. Sanatçı eseri üretir, belli bir fiyattan satışa koyar, ya da alıcılar eseri inceledikten sonra (ya da öncesinde) bir değer biçerler ve anlaşılması noktasında eser alıcıya ücreti de satıcıya geçerek işlem tamamlanır.

NFT dünyasında ise özellikle sanatçının önüne yeni ekonomik potansiyeller çıkabiliyor. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, NFT aslında bir kod parçası. Temel görevi, dijital ortamda bulunan herhangi bir eserin kime ait olduğunu göstermek. Bu temel görevin yanında, bu kod parçasına NFT’nin blokzincire eklenmesi sırasında başka işlevler de eklemek mümkün. Bunlardan en kritik olanı, sanatçının eserin sonraki satışlar içinden pay alabilmesi.

path
Image by Thomas Staub from Pixabay

Nasıl oluyor bu? Aslında çok basit. Sanatçı eseri kaydederken, kod parçacığı içine sonraki satışlarda satış miktarının belli bir kısmının kendi belirteceği hesaba yatırılmasını seçiyor. Bu bahsettiğimiz karmaşık gibi görünse de bunu yapabilen akıllı kontratlar çoktan hazırlanmış ve kullanılır durumda. Blokzincirin en güzel özelliği bütün işlemlerin şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi. Dolayısıyla, iki taraf satış için anlaştıkları noktada, alıcının satıcıya ödeyeceği ücretin karşılığında aldığı bir akıllı kontratın sahipliği. Eğer bu akıllı kontratın içinde el değiştirmesi durumunda ödenen ücretin bir kısmının x adrese gönderileceği yazıldıysa, sonrasında sanatçının alması gereken hiçbir aksiyon ya da önlem yok. Akıllı kontrat otomatik olarak çalışacak ve ilgili ücret sanatçının hesabına işlem sırasından anında geçecek.

Parçalara bölebilme

Fiziki bir sanat eseri, tam ve bütün olarak kalmalı ve sahipleri arasında bu şekilde el değiştirmeli. NFT’lerin ise altı üstü bir kod parçası olması dolayısıyla parçalara bölünebilme ve o şekilde el değiştirebilme imkanı var.

Bunun ne gibi bir faydası olabilir? İlk bakışta içgüdüsel olarak garip gelse de, bu durum bize çok farklı kapılar açabilir. Özellikle çok ünlü sanat eserlerinin sahibi olabilmek için hatırı sayılır bir servet yatırmak gerekiyor. Dolayısıyla, sanat eserlerinin potansiyel pazarı oldukça küçük bir kitle oluyor.

Halbuki, o sanat eserinin bütününe para vermek istemeyecek ama bir parçasına sahip olmaktan mutluluk duyabilecek bir kitle mümkün olabilir. Hele bu parçalar, rahatça kişiler arasında alınıp satılıyor ise, yani bir tabloya göre daha likit olarak işlem görebiliyorsa, bu eserleri yatırım ya da spekülasyon amacıyla almak isteyecek oldukça büyük bir kitle karşımıza çıkabilir.

Pazar ne kadar büyür, alıcı topluluğu ne kadar genişlerse, bunun eserin satış fiyatına olumlu yansıyacağını düşünmek hiç de zor değil. Zira, bir sanat eserinin temel değeri, ne kadar ilgi çektiği ve toplumun onu konuşup konuşmadığı ile de oldukça paralel. Bir kişinin satın aldığı ve binlerce kişininin imrenerek baktığı bir eser ile binlerce kişinin sahibi olduğu ve onbirlerce kişinin konuştuğu bir eseri karşılaştırdığımızda, ikincisinin daha makbul olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

Arkası yarın

Yazı dizimizi, NFT’nin faydalarının son bir tanesine değineceğimiz önümüzdeki yazı ile bitireceğiz.


Not 1: Bu yazı ilk olarak 10 Ağustos 2022’de BlockchainIST Center‘da yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz

Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.