Bu yazımızda sizlere programlama dünyasını yeni baştan inşa etmeye çalışan ve kimine göre ‘hırslı’ kimine göre ‘uçuk’ bir proje olarak adlandırılan Urbit’den bahsedeceğiz.

Dijital dünyada gücü kullanıcıya vermeyi hedefleyen Web3 girişimleri bunu, kullanıcının alışık olduğu sistemleri dönüştürmeye çalışarak yapıyorlar. Bu da eski sistemlerin barındırdığı kısıtlar nedeniyle kullanıcıların ‘dijital dünyada tam bağımsız’ olmalarını neredeyse imkansız kılıyor. Oyunun kurallarını temelden değiştirmeyi hedefleyen Urbit, bu anlamda diğer girişimlerden ayrılıyor. Gelin birlikte inceleyelim.

Nedir Urbit?

Urbit, altyapıların da merkeziyetsiz olması hayalini hayata geçirmeye çalışan bir oluşum. Üstelik kökleri Bitcoin’in bile öncesi 2002 yıllarına dayanıyor. Kuruluş temelinde yatan felsefe ‘kişisel işletim sistemini yeni baştan inşa etmek’. Ne demek bu?

hand
Image by Gerd Altman from Pixabay

Kullanmakta olduğumuz PC’ler ve işletim sistemleri 1970’lerde insanların kullandıkları çalışma masaları ‘taklit edilerek’ yapılmış. Masa üzerindeki dosyalar, çekmeceler, raflar PC’de ‘dosya, klasör ve pencere’ haline gelmiş. İşte biz hâlâ bu sistemleri kullanmaya çalışıyoruz.

Oysaki dijital çağda ihtiyaçlar çoktan değişti. Artık masa başında yalnız başına çalışmak yerine sürekli başkaları ile iletişim halindeyiz. İşyeri ya da özel hayattaki arkadaşlarımız ile konuşma, paylaşma ve birlikte çalışmamızı sağlayan uygulamalar, hizmetler, ara yüzler var artık hayatımızda. 50 yıl önce ortaya çıkmış olan PC mimarisi bu gereksinimleri karşılamakta yetersiz kalıyor.

İşte Urbit, bu yeni dünyanın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik iki temel hizmetle ortaya çıkıyor. Bunlaradan birincisi bir ‘işletim sistemi, diğeri ise kişilerin bu sistemi mahrem bir şekilde kullanmalarını sağlayacak olan bir dijital kimlik’. Bu iki hizmetin de temel özelliği kodlarının basit, güvenilir ve açık kaynak olması.

Urbit OS

Urbit OS, kişiden kişiye direkt erişim sağlayan ve kontrolü tamamen kişilerde olan bir sunucu hizmeti. Bireylerin beraberce çalışabilmesini ve grup içinde haberleşebilmesini sağlıyor. Bu sayede, aynı fiziki dünyadaki klanlar ya da köyler gibi merkezi bir sunucudan bağımsız ufak küçük bağımsız topluluklar kurabilmelerine olanak veriyor.

Bireyi özneye alan böyle bir sistemin en kritik konusu kişinin kimliği. Burada da ikinci ürün olan Urbit ID devreye giriyor.

Urbit ID

Urbit ID kullanıcıların sisteme girişte kullandığı kimlik 1. Bunu email hesabı, ip adresi ya da bir cüzdan hesabı gibi düşünebilirsiniz ama esasında bu Ethereum sistemine kaydedilmiş bir NFT. İlk aşamada Urbit OS sistemine giren kullanıcıların kimliği olarak kullanılacak bu NFT, daha sonrasında kripto para saklama ve transferi için de kullanılabilecek.

Kullanım alanına bir örnek:

Peki Urbit OS ve Urbit ID tam olarak nasıl kullanılabilir? Basit bir örnek ile somutlaştırmaya çalışalım:

Aile bireylerinin kendi aralarında yazıştıkları ve fotoğraf paylaştıkları bir alan olabilir kullanım alanı. İyi de bunu yapan uygulamalar (WhatsApp, Signal) var zaten? Var ama, bu uygulamalara farklı fonksiyonlar eklemek istersek? Mesela beraberce bir video izleyip yorum yapmak? Ya da blokzincir üzerinde ödemeleri görmek? Ya da beraberce piyasaları takip etmek? Bunun için tüm aile bireylerinin ayrı ayrı program yüklemeleri yerine, kurdukları özel alana programcıkları (modülleri) eklemeleri yeterli olacak.

Üstelik kullandıkları ya da ekledikleri bütün uygulamaların ve yarattıkları bilgilerin (yazı, ses ve görüntü kayıtları) sahipliği tamamen bu topluluğun elinde. Yarın isterlerse tamamını başka platforma taşıyabilirler.

Gördüğünüz gibi, Urbit’in bize sunmaya çalıştığı bir blokzincirin daha da ötesinde bir hizmet. Kişiyi merkeze alan oldukça ihtiraslı bir Web3 projesi. Kripto ya da blokzincir teknolojisi belli yerlerde projenin vazgeçilmezi (kriptoparalar ile değer transferi ya da kimliğin değişmez bir şekilde blokzincire yazılması gibi) ama hedeflediği daha kapsamlı bir dünya. Küçük grupların bir araya gelerek oluşturdukları, gerek uygulama gerekse içine konan tüm bilgilerin tam sahipliğinin bu gruplarda olduğu bir dünya.

Sorular, sorular

Urbit’in ilgi çeken yanı, Web3 dünyasının gerekliliklerine göre temelden dizayn edilmiş olması. Kulağa oldukça hoş geliyor ama bu projelerin kısa vadede başarıya ulaşması oldukça zor. Urbit’in kısa vadede başarı gibi bir amacı olmadığını, mevcut altyapının son kullanıcıya ulaşması için en az iki yıla ihtiyaçları olduğunu belirtelim. Yine de bu yavaşlığa rağmen sundukları vizyon, belki de uzun vadede tüm merkeziyetsiz projelerin düşünmesi ve yol alması gereken bir hedef.

Sonuç

Dijital dünyada kimlik ve bilgilerimize sahip olmak sürekli bir mücadele içeriyor. Bu alanda, kullanıcı olarak elimizdeki silahlar oldukça az, bu da bizleri büyük teknoloji devlerine muhtaç bırakıyor.

Gücü kullanıcıya vermeye çalışan Web3 adı altındaki pek çok girişimde ise, bir an önce geniş kesimlere ulaşabilmek için merkeziyetsizlikten ödün verildiğini görüyoruz. Urbit, bu hedefe merkeziyetsizliği kendisine kutup yıldızı olarak belirlemiş şekilde ilerliyor. Ağır aksak ilerledikleri bu yolda ne kadar başarılı olacaklar hep birlikte göreceğiz.


Not 1: Bu yazı ilk olarak 23 Şubat 2023’de Coindesk Türkiye’de yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz

Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.

  1. Kullanıcılar aynı blokzincirde olduğu gibi sisteme birer düğüm (node) olarak bağlanıyorlar.