Ethereum'un Hikayesi - 3
Yazı dizimizin bu bölümünde Ethereum’un yakın geçmişte yaşadığı iki temel teknik gelişme olan EIP 1559 ve PoS sistemine geçişten bahsedeceğiz.
Yazı dizimizin ilk bölümünde Ethereum’un ilk döneminde yaşadığı DAO olayını, sonraki bölümde ise 2017-2020 döneminde yaşadığı kış dönemi ve o sırada CryptoKitties olayında karşılaştığı yoğun talep sorununa değinmiştik. Şimdi biraz daha yakın zamana 2020 başlarına gelerek filmin devamını izliyoruz.
EIP 1559
Ethereum üzerindeki yüksek işlem ücretleri, aslında tamamen talepten ve sistemin kısıtlı olması nedeniyle oluşan bir durumdu. Sistem, müzayede tekniği ile çalışıyor ve yoğun talebi karşılamak için daha yüksek bedel ödemeye razı olanın işlemini öne alıyordu. Ancak burada ödenen ücretler sistemi yürütmekle sorumlu olan madencilerin cebine gidiyordu.
Image by Az1975 from Pixabay |
Öte yandan yüksek işlem ücretlerinin bir başka nedeni, talebin ne zaman oluşacağının bilinmemesi, ve ani taleplerde (örneğin bir NFT koleksiyonunun piyasaya çıkması gibi) işlem ücretlerinin çok dengesizlik göstermesi idi.
İşte bir yandan sistemin madencileri haddinden fazla zengin etmesinin önüne geçmek bir yandan da işlem ücretlerini daha öngörülebilir hale getirebilmek amacıyla Ethereum geliştiricileri 4 Ağustos 2021 tarihinde yeni bir güncelleme yaptılar.
PoS’a geçişin ilk adımları
Ethereum geliştiricileri daha 2017 yılından itibaren mevcut sistemin ileride talebe yetmeyeceğini öngörüyor ve bunun için hazırlıklara başlıyorlardı.
Artan talebin yanında bir başka sıkıntı yaratan nokta, Ethereum’un Bitcoin’den miras aldığı iş kanıtı olarak adlandırılan madenciler üzerinden yürütülen uzlaşma ve blok oluşturma sistemi idi. Madencilik, özünde yeni blok oluşturmak (ve bu sayede ödül kazanmak) için belli hesaplamalar yapmayı gerektiren bir sistem. Neden hesaplama yapılması isteniyor? Hesaplama yapmak için belli bir efor sarfetmek zorundasınız. Bu da, önüne gelenin sisteme girip onu bozmasını engellemek için gerekli.
Yine de bu sistemin önemli bir zaafı var. O da, özellikle sistemin çok rağbet gördüğü zamanlarda, artan işlem ücretinden pay alabilmek için pek çok madencinin rekabete girmesi bunun da ciddi bir enerji sarfiyatına neden olması idi.
İşte, Ethereum geliştiricileri bu soruna çare bulabilmek için, Ethereum sonrası ortaya çıkan yeni zincirlerin kullandığı hisse kanıtı sistemine geçmeye karar verdiler. Tabii bu çok hızlı olmadı doğal olarak.
İlk başta çok daha geniş ve Ethereum’un tek bir blokzincirini 64 farklı blokzincire çıkaracak bir plan ile yola çıktı geliştiriciler. Ancak talebin fazla olması ve hedeflenen değişiklerin çok daha uzun süreceğinin anlaşılması sonrası, planları budayarak çok daha basit hale getirerek ilk olarak enerji sorununu halletmeye odaklandılar.
Bu amaçla Aralık 2020’de PoS’a geçişin ilk adımını atarak, bireylerin sisteme ETH rehin etmesini başlattılar. Sonrasında da 15 Eylül 2022 tarihinde PoW sistemini devreden çıkarıp tamamiyle PoS sistemi üzerinde çalışan ağ haline geldiler.
Arkası yarın
Evet yazı dizimizin buraya kadar olan bölümünde Ethereum’un geçmişine odaklandık. Dizimizin devamında ise gelecek için neler planlanıyor onlara bakacağız hep birlikte.
Not 1: Bu yazı ilk olarak 3 Aralık 2022’de BlockchainIST Center‘da yayınlandı
Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz
Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.