Bu yazımızda, Hollywood yıldızı Seth Green’in sahip olduğu NFT’nin çalınmasının ardından yaşanan dijital dünyada telif hakları konusuna değiniyoruz.

fear
Image by ErikaWittlieb from Pixabay

Neler oldu?

Seth Green, Austin Powers filminde Dr. Evil’in oğlunu canlandırdığı Scott Evil karakteriyle üne kavuşmuş bir Hollywood aktörü. Sanat ve eğlence dünyasındaki pek çok ünlü gibi yeni teknolojilere ilgili biri ve geçtiğimiz seneden beri NFT’lere merak salmış durumda. Koleksiyonu içindeki en pahalı ve nadir eserlerden biri de daha önce yazılarımızda sıkça bahsettiğimiz Bored Ape Yacht Club’ın (BAYC) 8398 numaralı üyesi olan aşağıda gördüğünüz maymun (idi).

bayc_8398
Seth Green tarafından çaldırılan BAYC #8398. Kaynak: OpenSea

Yukarıdaki cümlemizin sonuna parantez içinde ‘(idi)’ yazdık, zira Green’in altı ay önce koleksiyonuna kattığı bu parça 8 Mayıs günü çalındı.

Nasıl çalındı bu eser?

Tabii ‘çalındı’ kelimesini duyunca birilerinin Seth Green’in şifresini çaldığını düşünebilirsiniz ancak burada durum biraz daha farklı. Green ‘fishing attack’ denen bir ‘oltalama’ yönteminin kurbanı oldu. Gelin kısaca ne olduğunu anlatalım:

NFT projelerini OpenSea gibi pazar yerlerinden satın almak bir yol, ancak daha karlısı projeye en başından girmek. Klasik dünyada ‘projeye kağıttan girmek’ gibi düşünebilirsiniz bunu. Genelde projeler ilk çıktıklarında, kullanıcılara web sitesi aracılığıyla koleksiyondan bir parça alma hakkı verirler. İngilizcede ‘mint’ etmek olarak geçen bu süreçte, kullanıcı kendisine ait cüzdanı projenin web sitesine bağlar ve sitede bulunan ‘mint’ düğmesine basarak kendisine bir (ya da birden fazla) parça ‘kazar’.

İşte Seth Green de GutterCat isimli bir projeden kendisine bir parça mint etmek istemiş. Sorun şu ki, projenin orijinali yerine klonu bir siteye girmiş. Normalde ‘bağlan’ butonuna bastığınızda cüzdanınız size karşıdaki sitenin cüzdanınızda ne tip işlemler yapmak istediğini yazar ve sizden bu işlemleri yapmasına izin vermenizi ister. Bunları okumak ve neye izin verdiğinizi bilmek çok önemli. Ama Seth Green de bizler gibi fani ve muhtemelen hızlıca mint edebilmek için (genelde mint süreçlerinde hızlı olmak zorundasınız aksi halde bitebiliyor) okumadan onay vermiş. Klon siteyi yapan sahtekarlar da aldıkları izin ile Green’in cüzdanındaki BAYC #8398 (ve yanında nadide parçayı) kendilerine ücretsiz bir şekilde transfer etmişler.

Eseri çalanlar, daha sonrasında aynı gün bu parçayı 106 ETH’ye (satış zamanı değeri ile yaklaşık 200 bin ABD Doları) DarkWing84 isimli bir kullanıcıya satmışlar. Eser hâlâ DarkWing84’e ait olduğu düşünülen bir hesapta durmakta.

Bu tip çalınma olaylarına maalesef sıkça rastlıyoruz. Hele NFT piyasasının en değerli koleksiyonu olan BAYC’de neredeyse onlarca vaka mevcut. Merkeziyetsiz sistemlerin gücün yanında sorumluluğu da kullanıcıya vermesinin bir sonucu bunlar. Bu ise başlı başına ayrıca ele alınacak bir konu. Bugün daha çok bu çalınmanın yarattığı sorunlara değineceğiz.

Neden önemliydi bu kadar?

Seth Green’in bu olaydan canı çok yanmış durumda. ‘İyi de zengin bir Hollywood aktörü, zaten o parçayı altı ay önce ucuza almıştır, şimdi pahalıya satılsa da, onun için büyük para değil’ diye düşünebilirsiniz, ancak burada farklı bir durum söz konusu. Seth Green uzun süredir, ‘White Horse Tavern’ isimli bir animasyon/gerçek hayat karışımı bir dizi üzerinde çalışıyordu ve dizinin başrolünde ise… evet bildiniz BAYC #8398 vardı. Dizinin trailer’ini izlerseniz gerçekten de maymunun ne kadar önemli bir yer tuttuğunu göreceksiniz.

İşte çalınma sonrası dizinin ne olacağı konusu havada kalmış durumda. Neden? NFT’nin lisanslama haklarından dolayı. Dilerseniz perdeyi biraz daha aralayalım.

NFT’lerde lisanslama

BAYC’nin üreticisi olan Yuga Labs, bu NFT’lerin üzerindeki lisanslama da dahil her tür kullanım hakkını NFT’lerin sahibine veriyor ve gerisine karışmıyor. Aslına bakarsanız, BAYC’nin bu kadar ünlü olması hatta kendinden daha önce çıkmış ve daha bilinen CryptoPunk koleksiyonunu değer olarak geçmesindeki en önemli etkenlerden bir tanesi, bu kadar geniş bir hakkı sahibine vermesi.

CryptoPunks sahipleri eserlerinin dijital haklarına sahipken fiziki dünyada kullanabilmek için koleksiyon üreticisi Lava Labs’den izin almaları gerekiyordu. Kimse de böyle bir zahmete girmek istemiyordu.

BAYC’de böyle bir kısıtlama olmaması nedeniyle, BAYC sahiplerinin eserlerini t-shirt olarak basmanın çok ötesinde eserlerinin isimleri ile restoran açtıklarını, metaverse dünyasında grup kurduklarını gördük. Hatta geçtiğimiz hafta çıkan bir habere göre ünlü rapçı Snoop Dog da NFT’si adına bir tatlıcı açmaya karar verdiğini açıkladı.

Buradaki temel sorun ise, olası bir çalınma durumunda lisans haklarının da eseri ‘çalana’ geçiyor olması. Zira lisans sözleşmesinde ‘çalınma’ gibi istisnai durumlarda ne olacağı belirtilmemiş. İşte bu nedenle ortada bir ‘gri alan’ söz konusu. Neden? Gelin ona da bakalım.

Tartışmanın bir tarafında Seth Green var. Green, çalınmış bir eseri para ile satın alan kişinin eserin telif haklarına sahip olamayacağını iddia ediyor. Bu nedenle, eserin sahibi olarak görünen DarkWing84’i dava etmeye hazır olduğunu ama öncesinde müzakereye açık olduğunu da belirtiyor.

Yine de Seth Green, BAYC #8398’in başrolünde oynadığı diziyi çekmekte sorun yaşayabilir. Zira, dizinin ticari hakları başkasının elinde. Dizinin çekimi sonrası o başkası Green’i dava ederse ne olacak? Kimi avukatlar, eserin haklarının ancak ‘satın alma’ ile bir başkasına devredilebileceğini, ‘çalınmanın’ satın alma sayılamayacağını iddia ediyorlar. Onlara göre ‘temiz eller’ olarak da adlandırılan hukuki temayül gereği eserin yeni sahibinin davayı kazanması mümkün değil.

Öte yandan eserin şu anki sahibi olan DarkWing84 ise, satın aldığı sırada eserin çalıntı olduğunu bilmediğini, zaten oldukça yüklü bir para ödediğini, o nedenle geri vermeyi düşünmediğini belirtirken, bir yandan da Seth Green’in kendisi ile temasa geçmesini isteyerek olası bir müzakereye yeşil ışık yakıyor.

Sorular.. Sorular..

Yukarıdaki olayın, NFT’lerde sahiplik konusunda pek çok soruyu beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. Konunun tarafı olan her bir oyuncu açısından baktığımızda aklımıza gelen birkaç soruyu sıralayalım:

  • Seth Green, lisans kuralları açıkça belli olan, hatta bu nedenle bu kadar değerlenmiş, dijital dünya kuralları içinde işlem gören bir eser için, fiziki dünyanın telif haklarını gündeme getirerek hak talep edebilir mi?
  • Eseri satın alan DarkWing84, eseri satın almadan önce daha detaylı araştırma yapabilir miydi? Eser ‘çalıntı’ görünmediği için, satın almakta dahası eseri geri vermemekte haklı mı?
  • Eserin satın alınması sırasında kullanılan OpenSea, eseri ‘çalıntı’ olarak işaretleme konusunda daha hızlı davranabilir ya da başka farklı ‘erken uyarı’ önlemleri alabilir miydi?
  • Yuga Labs, eserin hakları konusunda istisnai durumlar ile ilgili farklı koşullar koyabilir miydi? Koyacağı bu koşullar, kişilerin dijital dünyada herhangi bir esere ‘tümüyle sahip olması’ ilkesine aykırılık yaratır mıydı?

Yorumlar

Yukarıdaki sorular daha uzunca bir süre hem NFT dünyası hem de hukukçular tarafından tartışılacak. Tahminim, çok yüksek ihtimalle Seth Green ile DarkWing84 anlaşacaklar ve eser Green’e geri dönecek. Eğer anlaşamazlar da, Green, DarkWing84’ü eseri geri vermesi için dava ederse (ya da benzer şekilde Green diziyi çekmeye devam etmesi durumunda DarkWing84 Green’i mahkemeye verirse), ortaya NFT dünyasının eserlerinin fiziki dünyada kullanım hakları ile bundan sonra yaşanacak olayların çözümüne emsal teşkil edecek bir dava çıkabilir.

Ne olursa olsun bu olaydan çıkarılabilecek birkaç ders var aslında: Öncelikle kripto dünyasının kurallarının gerçek hayattan farklı olduğunu kabul ederek bu dünyaya girmek gerekiyor. Burada kurallar farklı işliyor, haklar ve onların transferleri fiziki dünyaya benzemiyor. Belki de bu nedenle BAYC olayında olduğu gibi eserlerin değerleri astronomik rakamlara ulaşabiliyor. Kişi olarak bizler, cüzdanımızı bağladığımız siteye ya da işlem yaparken verdiğimiz izinlere bir değil en az üç kez bakmalıyız, okuyup o izinleri neden verdiğimizi düşünmeliyiz ve tereddütte kalırsak, ‘fırsat kaçıracağım’ korkusuyla ilerlemek yerine şöyle bir sakinleşip ‘reddet’ tuşuna basmalıyız. Dilerim, hiçbirimiz bu tip tuzaklara düşmeyiz.


Not 1: Bu yazı ilk olarak 14 Haziran 2022’de BTCHaber.com‘da yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz

Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.