Geçtiğimiz iki yazıda önce DeFi tokenların elektronik cüzdanlar aracalığı ile nasıl alınabileceği ile ilgili bir giriş yapmış sonrasında da farklı borsaları kulanmak yerine pratik bir çözüm olan toplayıcılardan bahsetmiştik. Bu yazımızda ise, alım yaptıktan sonra portföy takibini yapabilmek için kullanılabilecek bir kaç servisten bahsedeceğiz.

Satın alınan tokenlar nerede duruyor?

Öncelikle daha önce pek çok kez tekrarladığımız şu düsturu tekrar hatırlatalım: Kripto varlık satın alan bir kullanıcı bunu kendi elektronik cüzdanında tutmaz ise aslında o paraya sahip değildir.

Elektronik cüzdanda mı? Hayır…

Aslında anlatım açısından basit ama teknik olarak hatalı bir söylem. Kripto varlıklar cüzdanda durmaz. Cüzdanda duran o varlıklara ulaşmada kullanılan anahtarlar.

Kripto varlıklar blokzincirde durur…

Kripto varlıklar blokzincire kaydedilirler. Bu kayıtlar şeffaf ve dileyen herkes tarafından bakıp incelenebilir. Eksik ya da fazla var mı o da belli aslında. Nasıl mı? Geçmişe yönelik her hareket kaydedildiği için, yapılan tüm işlemlerin sonucu oluşmuş bakiyelerin toplamının, o zamana kadar yaratılmış tüm paralara eşit olduğu da kolayca hesaplanabilir.

Elektronik cüzdan, blokzincirdeki kayda ulaşıp işlem yapmaya yarar…

Blokzincirde şeffaf olarak görülen, paralar ve o paraların hangi hesaplarda olduğu. Hesapların sahiplerinin kim olduğu ise bilinmez. Bu sahiplik şifrelenme ile korunur. O şifreye sahip olan kişi, şifreyi elektronik cüzdanda tutar. Elektronik cüzdan sayesinde blokzincire ulaşıp, o para üzerinde işlem yapabilir. Parayı başkasına transfer edebilir ya da merkeziyetsiz finansın nimetlerinden faydalanıp finansal işlemlerde kulanabilir.

Token satın aldıktan sonra nasıl takip edilir?

Bütün kripto varlıkların blokzincirde durması aslında pek çok ilginç yeniliği de beraberinde getiriyor. Kullanıcı satın aldığı ya da sattığı varlıkların ya da yaptığı finansal işlemlerin takibi için pek çok farklı yöntem kullanabiliyor.

observe
Image by mohamed Hassan from Pixabay

Klasik finansta, sahip olduğunuz varlıkları görmek için o varlıkları tuttuğunuz finansal kurumun size verdiği olanaklar ile yetinmek zorundasınız. Genelde web sitesinde ne varsa o. Şimdi yeni yeni, son zamanlarda, farklı fintech uygulamaları ile farklı kurumlardaki hesap ya da varlıklarımızı bir arada görme imkanına kavuşmaya başladık ama yirmi yıl sonra hâlâ gelinen noktanın içler acısı olduğunu söylemek mümkün.

Merkeziyetsiz finansta ise, belli standartlar ile kurulan uygulamaların birbirleri ile çalışma özelliği sayesinde çok farklı uygulamalar kullanılabiliyor bu iş için. Tek gerekli olan, her merkeziyetsiz finans uygulamasında olduğu gibi cüzdanınızı bağlamak. Kimi zaman bu bile gerekli değil aslında. Neden? Gelin birlikte bakalım alternatiflere:

Cüzdanın içinden

DeFi için kullanılan cüzdanlar içinden önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi, token alım satımı yapılabildiği gibi, sahip olunan finansal varlıkları bir arada görmek, ayrıca yapılan tüm geçmiş aktiviteleri gözlemlemek mümkün.

Örneğin, bu satırlarda sıkça bahsettiğimiz aylık 5 milyon kullanıcısı olan Metamask üzerinden bunu kolayca görmek mümkün. Ancak, ne kadar pratik, bu konu tartışmalı. Satın alınan bir ürün, özelikle de yeni çıktı ise Metamask’ta olmayabiliyor. Böyle bir durumda, varlıkların en altında buluna ‘add token’ (token ekle) bölümünden varlığı araştırmak ve eklemek mümkün - ancak çok da pratik değil.

Bu nedenle daha pratik arayüzlere ihtiyaç var. İşte bunu sağlayan iki örnek ile devam edelim:

Zapper ve Zerion

Zapper ve Zerion tüm portföyü bir arada gösteren müthiş birer arayüz. Yatırımcının tüm yapması gereken siteye girip cüzdanını bağlaması. Birbirinin rakibi olan bu iki arayüz benzer özellikler gösterdiği için hangisini kullanmak istediği yatırımcının keyfine kalmış bir durum.

Öncelikle, cüzdan bağlandığı noktada, yatırımcı tüm portföyündeki tokenları, bunların ABD Doları cinsinden değerlerini görebiliyor (bu arada her ikisinin de Türk Lirası desteği olduğunu belirtelim).

Sonrasında, geçmişte yapılmış tüm işlemleri de gün gün ve detaylı bir şekilde incelemek mümkün. Ama bunlar standart özellikler. Hep bahsettiğimiz gibi, DeFi alanındaki ahenkli çalışma (composability) aynı zamanda rekabeti de artırıyor. Zapper ve Zerion o anlamda sadece hesap göstermekten öte başka alanlara da kaymış durumdalar. Neler bunlar? İki örnek verelim:

Yatırımcı her iki platformda da, sadece hesaplarını görmekle kalmıyor, [daha önce bahsettiğimiz toplayıcı] hizmetini kullanarak, farklı borsalardan fiyat alıp en uygunu ile işlem yapabiliyor.

Ya da farklı yatırım ürünlerinin, örneğin likidite havuzlarının ya da getiri çiftçiliği (yield farming) gibi farklı yatırım araçlarını sunan platformların getirilerini karşılaştırmalı olarak görüp onlara yatırım yapabiliyor. Hatta, farklı platformlardan borç alabiliyor.

Bu arada hemen şunu belirtelim: Yatırımcının birden fazla hesabı bulunuyorsa, bütün hesaplarını bu arayüzlere tanıtıp tüm varlıklarını topluca görebilme imkanı da var.

Bunun yanında bu platformları kullanmak için cüzdan bağlamak gerekli değil. Eğer yatırımlarını takip etmek istediğiniz biri var ve o kişinin hesap numarasını biliyorsanız, bu arayüzler aracılığı ile o kişinin yaptığı işlemleri tek tek gözlemleyebilirsiniz.

Kısacası bu platformlar komple bir banka gibi çalışarak kullanıcılarına DeFi’nin her tür hizmetine tek bir arayüz ile ulaşma imkanı sağlıyorlar.

Bir de etherscan var…

Tabii gerek cüzdanlar gerekse Zapper ve Zerion cinsi arayüzler sonuçta bilgilerini blokzincir üzerinden alıyorlar.

Kimi insanlar bu arayüzlere güvenmek yerine direkt kaynaktan bilgi almayı tercih edebilirler. Hani kimi teknik insanlar vardır. Arayüzlerin estetik faydasından ziyade her tür bilgiyi tam ve eksiksiz görüp işlem yapmayı severler. Böylelerinin örneğin MacBook kulanmak yerine Linux işletim sistemi kullandığını görürsünüz (hatta ileri seviyede olanlar MacBook alır içine Linux kurup öyle çalıştırırlar).

İşte böyleleri için Ethereum zincirinde kayıtların tutulduğu sitelere direkt bağlanmak ve ne olup bittiğini orada kaynağında görmek imkanı da var. Bu alanda da pek çok site var, ama en sık kullanılanı Etherscan. Yatırımcı tüm işlemlerin kayıtlarını Etherscan üzerinde rahatça görebilir. Hatta yukarıdaki iki bölümde bahsettiğimiz cüzdanlar ve Zapper ve Zerion tipi arayüzler de, yapılan işlemlerin teyidini isteyen yatırımcıları Etherscan’e yönlendirirler içlerinden.

Sonuç

DeFi dünyasında yatırımcının rahatını düşünen pek çok farklı uygulama var. Bütün bu uygulamaların temel hedefi, yatırımcıyı bu dünyaya adım attığı andan itibaren kendisine bağlı tutmak. Klasik dünyadaki ‘müşteriye dokunan kraldır’ deyişi burada da geçerli aslında. Rekabet sert, bu rekabet sonucu her gün yeni bir ürün kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Emekleme aşamasında olan DeFi sektörü de bu sayede adım atmayı öğrenmeye başlıyor. Henüz değil ama yakın gelecekte hızlı adımı yürüyüşe daha sonra da koşarak sprint atmaya doğru yol aldığını hep birlikte heyecanla izleyeceğiz.

Not 1: Bu yazı ilk olarak 4 Haziran 2021’de BlockchainIST Center‘da yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz

Genel not: Bu ve diğer yazılarımızın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. Özellikle DeFi yani merkeziyetsiz finans sektörünün denetime tabi olmamasından dolayı klasik piyasalara göre çok daha riskli olabileceğini göz önünde bulundurun.