Blokzincir teknolojilerinin en etki yapacağı alanın finans. 2019 yılının başlarında hepimizin yakından bildiği değer koruma ve transferi işlemlerinde kullanılan kripto paralar dışında finansın başka alanlarında uygulamalar gelişebilire bakarken MakerDAO’ya değinmiştik. Aradan bir yıldan fazla bir süre geçti. Gelin hep birlikte merkeziyetsiz finans (Decentralized Finance - DeFi) hareketinin o zaman en gözde uygulaması olan MakerDAO arada ne aşamalardan geçmiş, şu an ne durumda ve gelecek tahminlerinde bir değişim var mı birlikte bakalım.

DeFi ne demekti?

“DeFi nedir?” diye soruyorsanız bu konudaki ilk yazımız olan “Blockchain Finans Dünyası’nı nasıl etkileyecek?”, “MakerDAO neydi?” sorusu aklınıza takılıyorsa ya da bilgilerinizi tazelemek istiyorsanız bu konudaki ikinci yazımız olan “Maker DAO kredi kullanımında çığır açar mı?” ilginizi çekebilir.

Yazıyı okumak zor geliyorsa bir paragrafta özetleyelim: MakerDAO kullanıcıların kendi başlarına kredi yaratabilecekleri bir platform. Kullanıcılar sahip oldukları kripto paraları teminat olarak veriyorlar ve karşılığında sistemin sabit parası olan DAI’yi yaratıyorlar. Sonra bu DAI’yi borsalarda bir ABD Doları karşılığı satıp o parayı istedikleri gibi kullanıyorlar. Yarattıkları (yani borç aldıkları) bu DAI’yi belli bir faiz ödeyerek istedikleri süre tutuyorlar - yeter ki teminatları borçlarını karşılasın. Sonrasında istedikleri zaman borsadan DAI satın alıp bu DAI’yi yakarak borçlarını kapatıyor ve başlangıçta koydukları teminatlarını geri alabiliyorlar. Sistemin işleyişi için gerekli önemli kararlar (örneğin faiz oranları gibi) yine bir merkezden ziyade kullanıcılar tarafından oylama yöntemi ile alınıyor.

Bir yılda neler değişti?

Aradan geçen zamanda neler oldu? Bu önemli - özellikle gelişen yeni teknolojilerde ‘zaman’ aslında bu platformların geniş kitlelerce adaptasyon konusunda önlerindeki en büyük engel. Zira insanlar yeni olana kuşkuyla bakıyorlar. Aynı, örneğin Bitcoin örneğinde olduğu gibi. On yıl önce ilk çıktığında kuşkuyla bakanların büyük bir çoğunluğu, bu süre içinde sistemin hiç durmaksızın tıkır tıkır çalıştığını görünce artık Bitcoin’in üstünlüğünü kabul etmiş görünüyorlar. Dolayısıyla, ‘zaman’ bu ürünlerde en önemli test alanı. Bu bir yılda ne gibi sorunlar çıktı, bunlar nasıl giderildi (ya da giderilebildi mi?), kullanımı arttı mı, yeni ürünler geldi mi? - bu ürünlerin olgunlaşması hep önemli sorular bunlar.

Adaptasyonu arttı mı?

DeFi ürünlerinin geçtiğimiz bir yıl içinde kullanımının arttığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Mayıs 2020 ortası itibariyle bir önceki yıla göre DeFi içindeki para miktarı neredeyse iki katına çıkarak 860 milyon ABD Dolarına ulaşmış. Bunun yaklaşık yarısı MakerDAO’nun sistemi içinde.

DeFi_value_market_share.png
DeFi piyasasının son bir yıllık gelişimi Kaynak

Rakamlar başka kripto paralara bakıldığında küçük gelebilir. Ancak şunu unutmayın: bu tip özellikle de para gibi değer taşıyan ve sorun çıktığında kayıpların potansiyel büyük olduğu konularda kullanıcı adaptasyonunun başlangıçta yavaş olması gayet normal. Ancak ‘zaman’ geçip ortaya çıkan sorunlar ve krizler aşıldıkça bu tip ürünlere güven artacak bu da ürünlere olan talebe olumlu bir etki yapacak.

Sorunlar/krizler çıktı mı?

Peki aradan geçen zamanda hiç kriz yaşadı mı MakerDAO? Gayet tabii.. Ancak öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Bu tip ürünler/platformlar deneysel ve yeni.. Sorun çıkması gayet normal. Neden? Birincisi - nihayetinde bunlar birer yazılım. Yazılımları insanlar yazıyor. Tamam kullanılmadan önce gözden geçiriliyor olsa da hata olması çok normal. Bir diğer neden ise, sistemin tasarımcıların her tür senaryoyu öngörmelerinin mümkün olmaması. İşte zaman içinde kullanıldıkça ortaya sorunlar çıkıyor ve bu sorunlar yine zamanla gideriliyor, sistem “kurşun geçirmez” bir hale geliyor.

MakerDAO da benzer bir krizi 2020’nin Şubat ayı içinde yaşadı. ETH piyasa değerinin bir günde %53 oranında düşmesi kimsenin beklemediği bir senaryo idi.

ether_price_March_2010.png
ETH’nin yıllık değişimi ve 12 Mart günü %53 düşmesi Kaynak

Bunun üzerine bir de sistem içindeki bir açık nedeniyle yaklaşık 5 milyon ABD Doları tutarında kontrat iptal oldu (o zamanki sistemde bulunan hesapların yaklaşık %1.5’u kadar). Sistemin güvenliğini sağlayan topluluk bu parayı karşılayarak bireylerin mağdur olmasını önledi. (Teknik detayı en sondaki dipnot’ta bulabilirsiniz).

Yeni ürünler eklendi mi? Gelişimler ne yönde?

Oldu tabii. Sistem yukarıda anlattığımız tek bir ürünle basit bir şekilde kuruldu ancak nihai vizyonu kendi kendine çalışan bir merkez bankası olmak. İlk kurulduğunda MakerDAO para olarak yalnızca ETH kullanıyor idi. 2019 Kasım ayında ETH dışında çok paralı bir sisteme geçtiler. Böylelikle teminat olarak ETH değil başka kripto paraların da sisteme konabilmesinin yolu açıldı. İlk aşamada BAT (Brave Token) ve USDC (ABD Dolarına sabitlenmiş bir başka kripto para) da teminat olarak kabul ediliyor artık.

Bunun yanında artık DAI yatırıp bununla faiz kazanma imkanına da kavuştu bireyler. Bunu bir nevi paranızı dolar vadeli hesaba yatırmak olarak düşünebilirsiniz. Yapılan bu ekleme ile aslında MakerDAO kendi başına bir merkez bankası gibi çalışmaya başladı. Çünkü ilk çıktığında yazının başında bahsettiğimiz kullanıcılara borçlanarak DAI yani para arzı yarattıran ve kullanıcının ödeyeceği faizi değiştirerek esasında bu para arzını kontrol edebilen bir sistem idi MakerDAO. Şimdi bu yeni gelen yenilik ile kullanıcılara yaratılmış DAI’yi yatırım olarak değerlendirme hakkı veriyor ve bu yatırım karşılığı kullanıcıya ödenecek faiz oranını değiştirerek aslında bir nevi para talebini de kontrol ediyor. Böylece hem arz hem talep alanında aslında bir merkez politikasının gösterge faizler ile oynayarak yarattığı sistemin bir benzerini kuruyorlar. Bu başlı başına bir yazı konusu ve ayrı bir yazıda daha kapsamlı değerlendireceğiz. Ancak hemen bir parantez açarak, DAI yatırım hesabı olarak adlandırılan bu fonksiyonun deneme aşamasında olduğunu ve şu an için durdurulduğunu belirtelim.

Gelecek nasıl görünüyor?

DeFi yani merkeziyetsiz finansın geniş kesimlerce benimsenmesi için birkaç alanda gelişme kaydetmesi gerekiyor:

  • Kullanıcı dostu arayüzlerin gelişmesi
  • Daha geniş kesimlerce ulaşılabilir olması
  • Likiditenin artması
  • Volatilite’nin (değerdeki beklenmedik iniş-çıkışların) azalması
  • Türev olarak kullanılan alt varlıkların olgunlaşması (örneğin ETH’de yaşanan yukarıda anlattığımız kriz)
  • Ürünlerin üzerine kuruldukları altyapı teknolojilerinin çok daha kusursuz hâle gelmesi

Yazıyı uzatmamak için maddeler halinde bırakalım bu gelişmeleri - yukarıdaki her bir başlık kendi içinde birer yazı konusu çünkü.

Sonuç

MakerDAO, tamamen dijital dünyada kurulmuş bir merkez bankası deneyi esasında. Şu an için deneysel olarak ilerliyorlar, kâh hızlanıyorlar, kâh tökezliyorlar. Ancak şu ana kadar iyi idare ettiler. Eğer başarılı olurlar ise, önümüzdeki yıllarda ismini çok daha sık duymaya başlayacağımıza emin olabilirsiniz.

Her zaman söylediklerimiz ile bitirelim o zaman. Aracılar kullanıcıların beklediğini vermekte zorlandıkça bu tip hizmetlere talep de giderek artacak. Nedir insanların bu hizmetler ile ilgili beklentileri? Herkese açık olsun (yalnızca parası olana değil finansal sisteme erişimi olmayan milyarlarca insan da kullanabilsin), pratik olsun (onlarca doküman, belge istemesin kullanmadan önce) ve ucuz olsun (kullanıcılar hizmet verenlerin oturdukları plazaların kiralarını ödemek zorunda kalması). Bunun gerçekleşmediği durumlarda klasik finans hizmeti verenlerin pastadan aldığı pay azalacak, yeni sistemler giderek insanlığın hayatına daha çok girmeye başlayacak.


Not: Basitçe MakerDAO olayını anlatmaya çalışırsak, olay şu: Sistemin özünde kullanıcıların ellerindeki ETH (Ether)’leri teminat olarak gösterip DAI yaratmaları (borçlanmaları) var. Yatırılan teminatın yaratılan paranın %150’si olması gerekiyor ki sistem işlesin. Neden bu teminat var?

Klasik bankacılıkta karşımıza çıkan karşı partinin borcunu ödememe riski (counter-party risk) burada ekstra teminatlandırma ile çözülüyor. Zira normal hayatta yani klasik bankacılıkta bu riski bertaraf etmek için bankanın kredi derecelendirme uzmanları, kredinin ödenmemesi durumunda tahsilat için avukatları ve tahsilat elemanları var. Dijital dünyada bunların hiçbiri olmadığı için karşı parti riskini önlemenin tek yolu teminat miktarını olabildiğince fazla tutmak. İleride dijital kimliklerin daha da geliştiği ve bu kimlikler üzerinden karşı parti riskinin daha yönetilebilir hâle geldiği noktada bu yüksek teminat miktarları da azalacak muhtemelen.

Ancak 12 Mart günü ETH fiyatının %53 düşmesi nedeniyle neredeyse bütün kredilerin karşılığı olan teminatlar pula döndü. Diyelim 100 ETH’ye denk gelecek bir kredi almak istiyorsunuz. Alacağınız kredi DAI cinsinden, DAI ise dolara sabitlenmiş bir para. Bunun için minimum 150 ETH teminat koymanız lazım. Ama siz ihtiyatlı davranıp 200 ETH koydunuz. ETH bir günde %53 değer kaybedince dolar cinsinden 200 ETH teminatınız, bırakın aldığınız kredinin 150%’sini karşılamayı, bir anda %94’ünü karşılar hale geliyor (200x(1-0.53)=94). Bu durumda da sistem teminatınızı bozuyor ve paranız yanıyor.

Böyle bir durumda makul olanı, ya ekstradan ETH koyarak ya da yarattığınız DAI’lerin bir kısmını yok ederek teminatı yeniden %150’nin üzerine çıkararak kredinizin yanmasını önlemek. Ancak tam o sırada benzer şekilde işlem yapmak isteyenlerden dolayı ETH işlemleri için kullanılan gas ücretlerinin zıplaması ve sistemsel sorunlar nedeniyle pek çok kişi teminatlarını tamamlayamadı. Açıkta kalan krediler açık artırma sistemi ile satılırken, sistemsel bir hatadan dolayı pek çok kontrat sıfır değer ile satıldı. Böyle yaklaşık 5 milyon ABD doları kadar büyüklükte bir kontrat bu durumdan etkilendi.

MakerDAO yöneticileri, sistemin güvenliğini sağlayan MKR token sahiplerine dönerek zarar görenleri zor durumdan kurtaracak bir plan önerdiler. Bu sayede kontratı yananların durumları düzeltildi.