Kripto para dünyasını takip edenlerin yakından izlediği gibi Ethereum ekosisteminin parası ETH son zamanlarda ciddi değer kazandı. Peki bu artışın arkasında ne var, ETH’nin değerini neler etkiliyor?

Temel analiz teknik analiz farkı

Herhangi bir varlığın değerini tespit etmek için ağırlıklı iki yöntem kullanıyoruz. Bunlardan birincisi temel analiz. En basit tanımıyla herhangi bir proje ya da ürünün yatırımcılarına getirdiği (ya da gelecekte getireceği) değerin rakama dökülmesi.

Diğeri ise yatırımcı davranışlarını inceleyen ve buna göre varlığın değerinin piyasalarda nasıl değişeceğini hesaplamaya çalışan teknik analiz.

Kripto dünyasındaki paralar geleceğe dönük vizyon dışında yatırımcılara gösterecek başkaca bir gelir yaratamadıkları için bugüne dek temel analizin odağının dışında kaldılar, yatırımcılara daha çok teknik analiz yol gösterici oldu.

Bu durum artık yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Özellikle ETH bize kendini temel olarak değerlendirmemizi sağlamaya yarayacak yeni gelişmeler sunuyorlar. Bu yazıda gelin Ethereum sistem kendi parası ETH’nin temel olarak değerine etki edecek neler yapmış onlara bakalım, bir sonraki yazıda da geleceğe yönelik neler bekleniyor onu inceleriz:

BTC ya da ETH’nin temel olarak değeri var mı?

Krito dünyasının en büyüğü olan Bitcoin sisteminin parası BTC, sansür edilememesi, kısıtlı arzı ve yıllara meydan okuyan güvenirliliği ile temel analiz anlamında kendine bir yer edindi. (BTC’nin değerine göz atmak isterseniz sizi “Bitcoin para mı gerçekten?” yazısına alalım)

Bu dünyanın ikinci büyüğü olan Ethereum sisteminin parası ETH ise ‘dünyanın en büyük bilgisayarı’ olmak için epeydir çabalıyor. Son zamanlarda da özellikle DeFi dediğimiz Merkeziyetsiz Finans alanında yaşanan gelişmeler sayesinde ETH spekülatif bir yatırım aracı olmaktan çıkıp değer yaratan bir para haline gelmeye başladı. Neden?

En basitinden hemen hemen bütün DeFi platformları ve bu platformların işleyişini sağlayan özgün paraları Akıllı Kontratlar ve ETH üzerine kurulu. Neden böyle? Fiziksel hayattan bir örnekle açıklayalım: Nasıl gerçek hayatta kuyumcular Kapalıçarşı’da bir araya geliyorlar ise, bu alanda sunulan hizmetler de belli platformlar üzerinde toplanmayı seviyorlar. Nereden geliyor bu sevgi?

Öncelikle ürünlerinizi yaratabilmek için yazılımcılara ihtiyacınız var. En fazla yazılımcının olduğu platform Ethereum. Yazılımcılar da geliştirilen projeler ağırlıklı Ethereum üzerinde olduğu için bu platforma yöneliyorlar. Bir nevi tavuk-yumurta sarmalı.

Blokzincir kullanım oranları
Her bir noktanın büyüklüğü o zincirdeki işlem hacmini gösteriyor: ETH: $10.3 milyar, EOS: $1.9 milyar, TRON: $ 0.3 milyar, diğer platformlar: $0,1 milyar. 2020 ikinci çeyrek rakamları Kaynak: dapp.com

Bir diğer neden kullanıcıların da bu dünyada olması. Yukarıdaki grafikten gördüğünüz gibi Ethereum’un aktif kullanıcı sayısı kendisine en yakın zincirin 4 katı, işlem hacmi ise yaklaşık 5 katı. DeFi projelerin en büyük özelliği gücü kullanıcıya vermeleri. Kullanıcının varlığını kendi cüzdanında tutarak DeFi ürünleri kullanması ve bir DeFi projeden diğerine zahmetsizce geçebilmesi. İşte kullanıcılar farklı ürünleri bir arada kullanabildikleri için Ethereum ağındalar ve dolayısıyla o ağın parası olan ETH’yi kullanıyorlar.

Bitcoin ile Ethereum’un temel farkı ne?

Hep bahsettiğimiz gibi Bitcoin yavaş ilerleyen bir teknoloji. Kendince haklı sebepleri de var. Dijital para olmaya soyundukları için en büyük sermayeleri güven. Teknolojik olarak hızlı gitme durumunda sorun çıkma ihtimali doğabilir - bu da güveni zedeler. Bitcoin geliştirici topluluğunun en korktuğu olay işte bu - o nedenle belki de kasıtlı olarak yavaş ilerliyorlar.

Ethereum ise Bitcoin’e göre hem esnek hem de daha hızlı. (Burada hızlı yazdığım için Ethereum ekosistemi içindekilerin içten içe güldüğünü tahmin edebiliyorum. Ama buradaki hız göreceli olarak Bitcoin ile kıyaslama. Yoksa geliştiricilerin Ethereum ile ilgili en yakındıkları konu yavaşlığı. Örnek vermek gerekirse sektör Godot’u bekler gibi Ethereum 2.0’ı bekliyor, bu sene çıkacak mı diye papatya falları açılıyor - çıksa da ne kadarı kullanıma hemen açılacak pek çok soru işareti barındırıyor).

Hızlı olması teknolojik olarak yenilikçi olmasını sağlıyor ancak bir o kadar da sorun/hata çıkması ihtimaline kapıyı açık bırakıyor.

Sonuç itibariyle DeFi alanındaki rüzgarı da arkasına alan Ethereum camiasında 2020’nin ikinci çeyreğinde en çok konuşulan konu bu rüzgarın neden ETH’nin değerine olumlu yansımadığı idi - ki o da Temmuz 2020’de geldi. Yani son yükseliş pek çok kişiye sürpriz gibi gelse de aslında öncesinde üç beş aydır beklenen bir gelişme idi.

Devamı haftaya

Evet, bir sonraki yazımızda da ETH değerini yakın ve uzun vadede neler etkiler ona bakalım hep birlikte..


Not 1: Bu yazı ilk olarak 30 Temmuz 2020’de BTCHaber.com‘da yayınlandı

Not 2: Tüm yazılara Yazılar sekmesinden ulaşabilirsiniz