Hakkında
2017 yılından bu yana Web3 olarak adlandırılan blokzincir temelli merkeziyetsiz teknolojiler konusunda araştırmalar yapan Turan Sert, yaptığı çalışmaları düzenli olarak farklı mecralarda paylaşıyor. Bu alandaki temel kavramları bir araya getirdiği “Sorularla Blockchain” isimli ilk kitabının ardından, şimdi de bu teknolojinin finans alanındaki uygulamalarını konu alan “Sorularla DeFi - Merkeziyetsiz Finans” kitabı ile ekosisteme verdiği katkıyı sürdürmeyi amaçlıyor.
Klasik finans ve teknoloji ağırlıklı kariyerine Arthur Andersen’da denetim ve Garanti Bankası’nda yatırım bankacılığı ile başlayan Turan Sert, Booz Allen New York ofisinde üç yıl süren yönetim danışmanlığı sonrası 2005 yılında Türkiye’ye döndü. Çeşitli Fiba Grubu iştiraklerinde murahhas azalık ya da yönetim kurulu üyelikleri ve 2014-16 yılları arasında Özyeğin Üniversitesi’nde CBO’luk görevinde bulundu. Halen blokzincir teknolojileri alanında Paribu ve BlockchainIST Center’a danışmanlık vermekte.
Yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme (BA, 1995) ve Harvard Business School (MBA, 2001)’da tamamladı.
Yukarı kısım kısa özet isteyenler için. Daha detaylı hayat hikayemi duymak isterseniz aşağıda bir kopyası olan Coinbilgi’deki yazıya göz atabilirsiniz.
Turan Sert Kimdir?
Son yıllarda blok zincir teknolojisi alanında yazdığı yazılar ile tanınan Turan Sert, Hendek, Sakarya’da doğdu. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. Turan Sert’in ilk yılları, iş hayatındaki ilk dönemi, farklı denemeleri ve ülkeye dönüş serüvenini bu yazımızda bulabilirsiniz. İyi okumalar!
İlk yıllar
Turan Sert hayata biraz erken başladı. Evde okuma-yazma öğrenince, Hendek’te ilkokula ikinci sınıftan başlatılan Sert’in; babasının işi nedeniyle sık şehir değiştirdiği bir çocukluğu oldu. O zamanlar yapılan lise giriş sınavlarına Safranbolu’daki ilkokulundan giren tek çocuk olarak Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’ni kazanınca; diğer sınıf arkadaşlarından bir yaş küçük olarak liseye yatılı gitti.
Ankara’daki lise yıllarından sonra bu sefer İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandı. İşletme Bölümüne gerçekten isteyerek mi girdi yoksa bölümün dönemdeki popülerliğine mi kapıldı pek bilinmese de; Boğaziçi Üniversitesi camiasından olmaktan gurur duyduğu sözlerinden anlaşılıyor.
İş Hayatındaki İlk Dönem
Sert, üniversite sonrası hemen iş hayatına giriyor. Önce Arthur Andersen’da denetçi olarak başlayan Sert; buarada muhasebenin özünü anlayıp, finansal tabloları okuyup yorumlayabilmeyi deneyimliyor. Daha sonra ise iş hayatına Garanti Bankası’nda şirket satın almaları uzmanı olarak devam ediyor. Yatırım bankacılığı gerek Türkiye’nin genel yapısını, gerekse önde gelen şirketlerini tanıma fırsatını kendisine veriyor. Bunun yanında teknik olarak değerleme yapmayı da burada öğreniyor. Az bilinen bir konuyu (şirket birleşmesi ve halka arz gibi) herkesin anlayacağı şekilde anlatabilmeyi becerisi ve alışkanlığını Garanti Bankası’nda çalıştığı zamanlarda ediniyor.
Harvard Business School
Sert ileri dönemlerde iş hayatında belli bir tecrübe edindikten sonra, yurtdışı deneyimi kazanmak için MBA yapmaya karar veriyor. Harvard Business School’dan kabul almayı belki de kariyerindeki en önemli dönüm noktası olarak görüyor çünkü kendi deyimiyle ne kadar az şey bildiğini öğrendiği zamana denk geliyor. Amerika’daki ilk sabah kahvaltısını gülerek şöyle anlatıyor:
“HBS’ye (Harvard Business School) başlamadan önce yabancı öğrenciler için düzenlenen beş haftalık bir MBA öncesi programı var. Ben de bu yüzden Boston’a dönem başlamadan önce gitmişim. İlk sabah kahvaltı yapacak bir yer arıyorum. Bir “bagel” dükkânı gördüm, baktım bizim simitçiler gibi. Girdim içeriye, bir “bagel” ve “iced tea” istedim. Sanıyorum ki “bagel” bizim simit gibi tek başına yenebilir; “iced tea” de bizim Türkiye’de satılan tatlı içecek… Hayatımın en kuru kahvaltısını yaptım o sabah kupkuru hamur parçası ve şekersiz buzlu çay ile…”
HBS, genel olarak liderlik yetisini geliştirmek dışında, yönetici olarak sorunlara doğru şekilde yaklaşma becerisini kazandırmış ancak sadece iş dünyasına değil, yaşama ve farklı kültürlere dair ciddi farkındalık kazandıran bir dönem olmuş hayatında. Bu dönemi tam bir ufuk açma deneyimi olarak anlatıyor… Şimdi eşiyle çocuklarına bu farkındalığı, her yıl yeni bir ülkeye giderek daha erken kazandırmaya çalışıyorlar.
New York Yılları
Sert, HBS sonrası Booz Allen Hamilton New York ofisinde yönetim danışmanlığı ile iş hayatına geri dönüyor. Booz Allen dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından, stratejik konularda büyük şirketlere yönetim danışmanlığı veren bir kurum olarak öne çıkıyor. Burada çalıştığı yıllarda IFC, UBS, Sun Trust gibi önde gelen finans kuruluşlarına danışmanlık yapıyor.
Danışmanlık geçmişinin karmaşık konuları analitik biçimde inceleme, daha iyi anlayabilmek için basitleştirme, daha da iyi anlamak için yazma yetilerini geliştirdiğini belirtiyor. Şirketlerin üst düzey yöneticilerinin zamanının kısıtlı olduğunu ve bu kısıtlı zamanı konuyu anlamaktan çok karar vermeye ayırmaları gerekiyor. Dolayısıyla bir danışman için konuyu özetleyebilmek, analiz etmek, önemli noktaların altını çizmek ve alternatifler sunmak önemli. Bunlar kendisinin bu dönemde kazandığı ve kariyerinin daha sonraki yıllarında çok kullandığı beceriler olmuş.
Ülkeye Dönüş
Sert, 2005 yılında Amerika’daki işinden izin alarak bedelli askerliğini yapmak üzere Türkiye’ye geliyor. Bu gelişi sırasında MBA yaparken burs aldığı, kendisi de HBS mezunu olan Hüsnü Özyeğin’i ziyaret ediyor. Sert, Amerika’da yeterli tecrübeyi edindiğini düşünmekte ve 2005 yılı da Türkiye’nin yükselen dönemi olarak göze çarpıyor. Hüsnü Özyeğin’in FİBA Grubu bünyesindeki iş teklifini kabul ediyor ve ülkeye dönüyor.
FİBA, Sert için ayrı bir tecrübe. Hüsnü Özyeğin gibi bir duayen ile çalışmanın kazandırdığı deneyimin yanı sıra, FİBA Grubu’nun çeşitli projelerinde yönetim kurulu üyeliği ve murahhas üyelik görevleri üstlenirken; gerek yatırım yapma gerek yatırımların takibi konularında deneyim kazandığı bir dönem. Özellikle Girişim Fabrikası yönetim kurulu üyeliğinin, kendisine Türkiye’deki girişimcilik dünyasına dair gözlem fırsatı sunduğunu belirtiyor. Ayrıca burada genç girişimcilere mentorluk etme şansı da yakalıyor.
Farklı Sektörler, Denemeler
Sert, özel sektörde geçirdiği yılların ardından, 2014 yılında Özyeğin Üniversitesi’nde İş Geliştirme Başkanlığı (Chief Business Officer) görevini üstleniyor. Bu dönemde hem eğitim ve öğretim konularında bilgi edinmek hem de kâr amacı gütmeyen bir kuruluşta çalışmak bambaşka alanlar yaratıyor kendisine.
20 yılı aşkın kurumsal hayat sonrası, 2016 yılında üç ortak bir teknoloji girişimi kuruyor. Kendisi bu girişimi bir deneme olarak görüyor. Kariyerindeki her bir işin kattığı ayrı bir özellik ve katma değer olduğunu belirten Sert, bu girişim sırasında da blok zincir ile tanışıyor. Kitabının girişinde de bir iş arkadaşının söylediği söz şöyle yazıyor: “Bitcoin değil ama Blockchain çok önemli”. Sert’in bu alan ilgisini çekiyor. Zamanla çeşitli dergi ve sitelere konuyla ilgili yazmaya başlıyor. Danışmanlık yıllarından gelen alışkanlıkla önce kendisi daha iyi anlamak için yazıyor aslında. Yazarken aklındaki soru en çok da “Bu konuyu donanımı olmayan birine nasıl anlatırım?” oluyor. Kendisi bu durumu şöyle açıklıyor:
“Çünkü o zaman aslında doğru olarak kabul ettiğimiz pek çok varsayımı ezbere kabul ettiğimiz ortaya çıkıyor.”
2019 yılında, yazdığı yazıları “Sorularla Blockchain” isimli bir kitap haline getiriyor. Amacı blok zincir teknolojisini en basit şekilde okuyucuya anlatmak. Alanda konuyla ilgili Türkçe kaynak halen çok az iken; kitap önemli bir boşluğu dolduruyor.
Sert, dijital teknolojilerin farklı alanlarda hayatımızı kökten değiştireceğine inanmakta. Kripto paraların bu anlamda blok zincir teknolojilerin ilk kullanım alanı olmasının ardından önümüzdeki yakın dönemde Merkeziyetsiz Finans (DeFi-Decentralized Finance) alanında yaşanacak gelişmeler ile finans sektörünü ciddi bir şekilde etkileyeceğini düşünüyor. Yazılarında da belirttiği gibi şu ifadeyi kullanıyor:
“Tarihi bir döneme tanıklık ettiğimizi düşünüyorum ve gelecekte bu alanda karşımıza çıkacak yenilikleri merak ve heyecan içinde bekliyorum.”